Uzaktan yer ve zamandan bağımsız olarak sağlanan eğitim önemli olanaklar sunmaktadır. İnternet yoluyla eğitimde bu olanakların sunulması etkileşimli ortamlarla gerçekleşmektedir. Bu bölümde sırasıyla; İnternet yoluyla eğitim, İnternet yoluyla eğitimde etkileşim, İnternet yoluyla eğitimdeki etkileşimde öğretmenin rolü, etkileşimli ortamlarda işbirlikli öğrenme ve İnternet yoluyla işbirlikli öğrenmede öğretmenin rolü konularını açıklayacağız.
İnternet yoluyla eğitim coğrafi sınırları ortadan kaldırmaktadır. Coğrafi sınırların ortadan kaldırılmasında sanal sınıflar etkili olabilmektedir. Sanal sınıflar herhangi bir konuya çok kültürlü bir bakış açısı kazandırabilmektedir. Özel ilgi alanları olan gruplar, sanal sınıflarda çok uzakta olsalar bile deneyimlerini paylaşabilmektedirler.
Örneğin; Türkiye’deki bazı öğrenciler, değişik yerlerdeki ve değişik ülkelerdeki üniversitelerden dersler alarak lisans düzeyinde ve lisansüstü düzeyde eğitim görebilmektedirler.
Yüksek öğretimde internet yoluyla eğitim uygulamasının başlıca amaçlarına bakıldığında daha çok öğrencilerin uzaktan eğitim görmelerinin sağlanmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır. İnternet yoluyla eğitim yerleşke ortamında da yapılabilmektedir. Öğrenciler derslere ve derslerle ilgili tartışmalara saati belirlenmiş zamanların dışında istedikleri zamanda ve yerde katılabilmektedirler.
Örneğin; bir üniversitede, saati belirlenmiş zamanlar dışında, tam ve yarı zamanlı bir takım kurslarda öğrenci etkileşim desteğinin sağlanabilmesi için özel sınıflar kullanılmaktadır.
Öğrenciler ve öğretmenler arasındaki karşılıklı destek, öğrencilerin daha güçlü katılımını sağlamaktadır. Grup konferanslarına katılım ve öğretmenlerle düzenli ilişki öğrenci güdülenmesi için olumlu bir etkiye sahiptir1. Sınıf arkadaşlarına karşı bir tür sorumlulukları vardır ve gerçek öğrenme topluluklarına dönüşümü ortaya koyarlar. Bu da öğretmenin rolünü arttırmaktadır2. İnternet yoluyla eğitim, daha fazla bireysel ve işbirlikli öğrenmeye olanak sağlamaktadır. Öğretmenler, hangisi uygunsa, bireysel ya da grupla bire bir etkileşimde bulunabilmektedirler.
İnternet yoluyla eğitime yazışmalı olarak katılım; ırk, cinsiyet, fiziksel görünüş ya da yaşın belli olmaması anlamına gelmektedir ve katılımcılar, okumadan önce ne yazıldığı hakkında önyargı oluşturmamaktadırlar3.
Sözlü katılımda olduğu gibi, rastlantısal bir notun ya da koridorda yapılan bir konuşmanın yeni görüşler geliştirmesi ya da düşünceye yön vermesi gibi, yazılı, sesli ve görüntülü rastlantısal sağgörüyü kolaylaştırmaktadır4. Öğrenciler, grup etkileşiminde diğer öğrencilerce ortaya konan görüşleri ve yorumları izleyebilmektedirler. Tartışma biçimi geliştirebilmekte ve birbirlerinin ilgi alanlarını keşfedebilmektedir.
Bireyden gruba ve gruptan gruba iletişim, dinleyicilerin ve izleyicilerin iletiyi alıp alamayacaklarına ve kimin alabileceğine ilişkin belirsizlik eklemektedir. Yüz yüze eğitimden farklı olarak kişi her zaman anında dönüt alamamaktadır. Eğer öğrenciler içindeki gizlenenler, eş deyişle sessiz izleyiciler iletiyi okuyor ancak yanıt veremiyorlarsa ya da ana noktayı kaçırıyorlarsa, bu gibi durumlarda tepkilerin önceden belirsizliği rahatsız edici olabilir5. Kimi öğrenciler, çoğunlukla konuşmaya katılmaksızın yalnızca tartışmayı dinleyerek ya da izleyerek öğrenirler. Bu durum etkin katılımcılar için sorun yaratıcı olabilir.
Yüz yüze konuşma karmaşık davranış biçimleri gerektirmektedir6. Yüz ifadeleri, ses tonu ve beden dili konuşmayı dinleyenler hakkında ipuçları vermektedir. Bunlar alay etmeyi, küçümsemeyi, sevgiyi, saygıyı ve İnternet yoluyla eğitimde eksik olan diğer güç algılanan küçük ayrıntıları ifade etmektedir. Genelde internet bağlantısı bant genişliğinden kaynaklanan bu kısıtlama zaman zaman yanlış anlamalara ve hayal kırıklıklarına neden olabilmektedir.
İnternet yoluyla eğitim, katılımcıların edilgen olarak izledikleri bir televizyon yayını yapmak gibi değildir. Bilgisayar ekranındaki görüntünün niteliğinin henüz yeterince iyi olmadığını söyleyebiliriz. Görüntü ve ses için kullanılan kameraların kullanımı hareketi kısıtlayabilmektedir. Çok fazla hareket, karşı tarafta bulanık görüntülerin oluşmasına neden olabilmektedir.
Yüz yüze iletişimde söylenileni güçlendirmek amacıyla genelde beden dili kullanılmaktadır. Bir öğretmen, öğrencilerin bir konuyu anlayıp anlamadıklarını ya da ilgilenip ilgilenmediklerini görsel ipuçlarından ve beden dillerinden belirleyebilmektedir. İnternet yoluyla eğitimde, bilgileri sıkıştırma ve açma işlemleri sırasında ve görüntüyü bir ekrandan izleme sonucunda bilgilerin bir kısmının kaybolmasına neden olabilmektedir. Bazı yüz ifadeleri ve beden dili kaybı, ilgi kaybına ve yanlış anlamalara neden olabilmektedir. Böyle durumlarda öğretmen söz konusu kaybı, öğrencilere net açıklamalarla ve öğrencilerle düzenli sözlü etkileşimde bulunarak telafi etmelidir.
İnternet yoluyla eğitimde yönetici ya da öğretmenin kontrolü sağlaması da oldukça önemlidir. Kimin duyulacağının ya da görüleceğinin kontrolü öğretmen tarafından sağlanabilmektedir.
Örneğin; öğretmen, değişik yerlerde bulunan öğrencileri görüntüleyen ekranı bulunan bilgisayarla ayrı bir odada oturur. Öğrenciler, eğer araya girmek istiyorlarsa bir düğmeye basarlar. Bu istem öğretmenin bilgisayar ekranında görüntülenir, görüşmeyi kimin yapmak istediğini görebilir ve görüşmeye izin verip vermemeye karar verebilir.
Bu tip sistem, öğretmenin tüm merkezlere eşit ilgi yöneltebilmesini ve kontrolü kolaylıkla elinde tutmasını sağlamaktadır.
İnternet yoluyla eğitimin yönetimi çaba göstermeyi gerektirici, zaman alıcı işler olabilir. Ancak gerek öğrenciler ve gerek öğretmenler açısından, daha fazla etkileşim yoluyla öğrenme deneyiminden elde edilen kazançlar, internet yoluyla eğitimi için çok önemli bir uygulama haline getirmektedir.